Kaç Tane Hint Dili Var? Bir Dilin Peşinden
Bir Sohbetin Başlangıcı
Kayseri’nin soğuk bir akşamında, annemle kahve içip eski fotoğraflara bakarken, aniden bir soru sordu: “Kaç tane Hint dili var?” Bu soruyu tam anlamadım. Bunu neden soruyordu? Sadece kafa karışıklığı içinde bir an düşündüm ve gözlerimi anneme diktim. Biraz sessizlikten sonra, “Bilmiyorum,” dedim, “Ama aslında çok var gibi hissediyorum.” O an, bu sorunun arkasındaki derinliği tam olarak anlamadım, fakat bir şeyler değişmeye başlamıştı. Sanki bu soru, bilinçaltımda bir şeylerin uyanmasına neden olmuştu.
Kaybolan Bir Dil
O gün gece yatağımda mavi ışığın altında bu soruya takıldım. Kayseri’nin soğuk gecesinde, yastığımı sertçe kucaklarken, kendimi bir yabancı gibi hissettim. “Kaç tane Hint dili var?” sorusu, aslında sadece bir dil sorusu değildi. Bu, bir kültürün, bir halkın varlığını ve kimliğini sorgulayan bir soruydu. Çocukken, bir dilin sınırlarını, güzelliklerini ya da zorlayıcı yanlarını anlamadan büyüdüm. Ama şimdi, bir dilin, bir halkın yaşadığı coğrafyadan, tarihsel birikiminden nasıl şekillendiğini düşündükçe, zihnimdeki tüm kapılar ardı ardına açılmaya başladı.
Küçükken, anneannemin bana söylediği eski kelimeleri hatırladım. “Hayat kısa, çok dil öğrenmelisin,” derdi. Belki de o zamanlar anlamamıştım, ama şimdi çok daha fazlasını fark ediyorum. Hint dillerinin çeşitliliği, insanın bir halkla, bir kültürle ne kadar derin bağ kurabileceğini anlatıyor. Yalnızca bir kelime, bir deyim bile bir insanın ruhuna dokunabilir. Her dilde bir başka dünya var, bir başka hayat var. Bunu anlamak, içimdeki duyguları daha da yoğunlaştırdı.
Bir Dünya, Birçok Ses
Anneme, “Çok dil var aslında. Ama tam olarak sayısını bilmiyorum,” dedim. İçimde bir heyecan vardı, sanki keşfetmek istediğim bir şey vardı ve bu keşif bana bir başka kimlik kazandıracaktı. Hindistan, büyüleyici bir yerdir. Birçok farklı halk, binlerce yılın mirasını taşıyan bir ülke. Hint dilleri, tek bir dil değil, adeta bir okyanus. Hindi, Bengalce, Tamilce, Marathi, Telugu, Gujarati, Urdu, Punjabi… Saymakla bitmez. Tüm bu diller, kendi dünyalarına sahip. Her birinin kendine ait bir melodisi, bir ritmi var. Birini duyduğunuzda, o sesin içindeki duyguları hissedebiliyorsunuz.
Bunun bir hayal kırıklığı olduğunun farkına varmam uzun sürmedi. Çünkü “Kaç tane Hint dili var?” sorusu, aslında bir şeyin eksik olduğunu hissettiren bir soruydu. Kayseri’nin dar sokaklarında yürürken, bazen “dilin gücü”nün bir insanın kimliğini ne kadar etkileyebileceğini düşündüm. Bu çeşitlilikte kaybolmuş bir anlam vardı. Her biri bir kültür, bir geçmişin yansımasıydı. Ancak ben, kendi dilimde bu çeşitliliği görmeden büyümüştüm.
Keşif Yolu: Umut ve Hayal Kırıklığı
Bir gün, tam da bu duygular içinde kaybolmuşken, internette geziniyordum ve Hindistan’da dil üzerine yazılmış bir yazıyı okumaya başladım. 200’ün üzerinde farklı dilin konuşulduğu, milyonlarca insanın farklı seslerle dünyaya bağlandığı o büyük ülkenin içindeki insanların hayatlarına tanıklık ettim. Hindistan’daki dil çeşitliliği, her bir kelimenin, cümlenin farklı bir dünyayı anlatıyor oluşu beni derinden etkiledi. Duygularımı hiç bu kadar net bir şekilde anlamıştım. İçimdeki umut, “Bir gün bir Hint dilini öğrenebilirim,” diyordu. Ama aynı zamanda içimdeki hayal kırıklığı, “Neden bu kadar geç kaldım?” diye sormaktan kendini alamıyordu.
Belki de bu çeşitlilik, her insanın farklı bir dünyaya ait olduğunu ve o dünyaların seslerini duyduğunda gerçek anlamda anlamlı bir iletişimin kurulduğunu anlatıyordu. Sadece bir dil, bir kelime insanı birleştirebilir. O an, dilin ne kadar güçlü bir bağ kurma aracı olduğunu fark ettim. Bir dil sadece kelimelerden ibaret değildir. O dilin içinde, bir halkın tarihini, acısını, sevinçlerini, kültürünü, her şeyini bulursunuz.
Sonuç: Bir Dilin Peşinde
Kayseri’nin geceyi sarhoş eden soğuk havasında, dilin peşinden gitmeye karar verdim. “Kaç tane Hint dili var?” sorusuna verilen cevap artık önemsizdi. Çünkü fark ettim ki, bir dilin peşinden gitmek, aslında bir hayat yolculuğuna çıkmaktır. O yolculukta kaybolmak, yeni kelimeler, yeni melodiler keşfetmek, insanın kimliğini zenginleştiren bir serüven halini alıyor.
Belki de dil, insanın sadece kendisini değil, başkalarını da anlamasına yardımcı olan bir kapıdır. Hindistan’daki dil çeşitliliği bir araya geldiğinde, aslında insanın ruhu daha da zenginleşiyor. Belki bu yüzden her Hint dili, farklı bir yaşam tarzının yansımasıdır. Şimdi, “Kaç tane Hint dili var?” sorusu, sadece bir soru olmaktan çıkıp, bir keşfin başlangıcına dönüştü. Artık dil, yalnızca iletişim değil, kalbin de bir dilidir.
Ve bu, bende yepyeni bir umut yaratıyor.